- Email: info@gymoala.com
- Telefon: (0216) 706 05 24
Dil Gelişim Çalışmaları
DİL VE ÇOCUKTA DİL GELİŞİM KURAMLARI?
Dil, insanların birbirlerine bilgi, düşünce ve eğilimlerini aktarabilmelerinin yanı sıra, fikirlerini düzenleyebilmelerini ve duygularını ifade edebilmelerini mümkün kılar. Kültür değerleri ve bilgilerin çoğu kuşaktan kuşağa sözlü ya da yazılı sözcükler yoluyla iletilmektedir.
Dil, düşünme ile birlikte, bellek, muhakeme, problem çözme ve planlama gibi bilişsel süreçleri de içermektedir. Aynı zamanda, özellikle insanların sosyal yaşamları için kaçınılmazdır.
Dil, hem donanım, hem de kazanım ile ilgili bir gelişim alanıdır. Kişinin, dile ilişkin doğuştan getirdiği birçok donanım vardır.
1-Davranışçı Görüş
Bu görüşe göre, çocuklar konuşulan dili, herhangi bir şeyi öğrendikleri gibi öğrenirler. Çevreden gelen birçok ses uyaranının zamanla sınıflandırılması, şekillendirilmesi ve benzer durumlarda aynı ses ve tepkilerin verilmesi gerçekleşmektedir. Anne veya önemli diğer kişilerin çocukla ilişkilerinde vermiş oldukları tepkiler çocuk tarafından zamanla dile dönüştürülür. Ödül ve ceza gibi pekiştirenler yoluyla bu gelişim sürdürülür. Sonuçta konuşma şekillenir. Pekiştirilmenin yanı sıra, bebeklerin sıklıkla duydukları sesleri taklit etmeleri de dilin kazanılmasında önemli yer almaktadır.
2-Sosyal Etkileşim Kuramı
Davranışçı yaklaşımın bir ileri boyutu olan sosyal etkileşim kuramı da dil kazanımını doğrudan taklit ve model alma ile ilişkilendirmektedir. Bu kuramda, dil öğreniminde sosyal ve kültürel ortamdan etkilenildiği vurgulanır.
3- Ana Dili (nativist) Yaklaşımı
Ana dili yaklaşımı, dil kazanımı ile ilgili başka bir görüştür. Bu yaklaşım, dilin genetik olarak aktarıldığını ve tüm insanların dil kazanım araçlarına önceden sahip olduklarını savunmaktadır.
4-Dil Gelişimini Biyolojik Temellere Bağlayan Görüş
Dil ediniminin ilk safhalarında karşılıklı paylaşım ön planda yer almaktadır. Çocuk, doğuştan itibaren yakınında bulunan kişiler ile direkt ilişkilerinde iletişimsel paylaşımın kurallarını öğrenmektedir ve dilin iletişimsel ortamında büyümektedir. Bu ilk safhanın ilk paylaşımlarında yalnızca çevresinde var olan nesneler hakkında nasıl bir iletişimin söz konusu olduğunu kavramaktadır. Bununla birlikte ilk sözcükleri anlayıp üretebilmektedir. Fakat bunların henüz bir temsil özelliği bulunmamaktadır.
Dil ediniminin ikinci safhası bilişsel süreçler ile tanımlanmaktadır. Bunlar, çocuğu, sözcüklerin temsili boyutunu kavramaya ve dilin anlamsal düzlemini geliştirmeye yönlendirmektedir. Çocuk, bilişsel süreçte, tutulup görülemeyen olay ve nesneleri de düşünüp kurgulamayı öğrenmektedir. Böylece çocuk, yavaş yavaş somut ortamdan sembolik düzleme geçmektedir
Erken Yaşlarda Dil Gelişimi çalışmaları nasıl ilerler?
Konuşmayı öğrenmek uzun ve karmaşık bir olgudur. Çocuk 12–15 aylıkken ilk sözcüğü söyler. Bu demektir ki, 12. ya da 15. ayda çocuk, iletişimini dile hazırlık şeklinde yapar. Çocuğun ihtiyacı olan iletişim bu evrede mimiklerle, ağlama biçimleriyle ve anlamsız mırıldanmalarla ifade bulur. Kritik dönem olan 15 ay ve üstünde dil gelişimine ilişkin önemli ipuçları bulunabilir. 15 aylık bir bebek daha çok işaret amaçlı dil kullanımını tercih eder. Konuşma sırasındaki kelimeleri veya işittiklerini kullanabilir. 18 aylık bir bebek iki ve yakın kelime genişliğinde anlamlı cümleler kurabilir. Yaklaşık olarak 20–30 kapasitelik kelime hazinesine sahiptir. Yetişkinlerle sorucevap şeklinde iletişim kurmaya çalışır. Psikologlarımız dil gelişim çalışmalarını bireysel seanslar 45-55 dk şeklindedir. Dil gelişim çalışmaları spor ve aktivite ile desteklendiğinde hızlı sonuçlar alınmaktadır.
Fotoğraflarımız
Dil Gelişim Çalışmaları Uzmanları
SIKÇA SORULAN SORULAR
Bebeklerin genel olarak doğumdan sonraki 9 ile 12 ay arasında basit hecelerden oluşan kelimeleri kullanmaya başladıkları bilinir. 12 ile 18 aylık zaman diliminde ise kelimeleri daha doğru telaffuz edebilmeye başlarlar.
Uyaran eksikliği, yaşına ve gelişim düzeyine uygun çevresel faktörlerin yeterli düzeyde çocuğa sunulmaması şeklinde tanımlanabilir.
Bireyin kendini ifade ederken kurduğu cümleler arasında bağlantı bozuklukları ve mantık hatalarının olması, Okuma esnasında çekingen davranma ve düşük sesle okuma disleksi bu yaş grubundaki çocuklarda oluşturduğu en belirgin belirtileri arasında yer alır